Bir gece önce gözlerimizin pasını silen 2 maç izledik. Biri ABD’li Frizt ile İspanyol Fokina ararsındaydı. Fritz 4 sette kazandı ve ABD’nin ümitlerini sürdürdü.
Esas üzerinde durulacak maç Belaruslu Sabalenka ile İngiliz Raducanu arasındaydı. Raducanu 2021 ABD Açık şampiyonu. Elemelerden çıkıp inanılmaz bir şekilde şampiyonluğa erişmişti. O başarıdan sonra kızcağız sosyal ortamın yaldızlı gecelerine kapılıp tenis kariyerini ikinci plana atınca yenilgiler, sakatlıklar ve onlardan doğan ameliyatlar peydahlandı. Sıralamada öyle bir düşüş yaşadı ki turnuvalara ancak Wild-Card dediğimiz davetiyelerle girebiliyordu! Sponsorları sözleşmelerini yenilememeye başladı. Porsche aracı geri çekildi. Antrenörün biri gidiyor diğeri geliyordu.
Sonunda kendini toparlamaya başladı. Yeteneği tartışılamayacak bir oyuncu. Eriştiği ABD Açık şampiyonluğu ve güzelliği ile izleyici çektiği için turnuvalar wild-card vermeyi sürdürünce sıralaması yükselmeye başladı. Wimbledon’a 40 sıradan girdi.
Dün akşamki maç onun geri dönüşünü perçinledi. Yeteneği gelişime açık. Kortu kapsayışı ve maç zekası fevkalade. Kendi izleyicisinin verdiği destek özgüvenini de pekiştirince dünyanın 1 numaralı raketine çok zor anlar yaşattı. İkinci sette fırtına gibi esip rakibini 2 kez kırmasına rağmen puanlar uzayınca fiziği düştü. Setin ortasından itibaren resmen pes etti ve maç gitti! Ancak hanımefendilerin tenisi için ferah bir nefes gibi geldi…Çünkü sahada robotluktan uzak, tenisin her vuruşunu yapabilen bir oyuncu vardı. Yenildiğine üzüldük, varlığına sevindik.
Şimdi Sabalenka, Belçikalı Mertens ile oynayacak. Belçikalı bir başka yaşayan efsane olan Svitolina’yı saf dışı bırakmıştı. Anlaşılan Wimbledon daha çok sürprize gebe!
Zeynep Sönmez Alexandrova karşısında başarılı olduğu takdirde, bir sonraki turda İsviçreli Bencic karşısına çıkacak. Bu hanımefendi de diş geçirilmeyecek biri değil!
Alexandrova önceki iki rakibinden bir gömlek daha iyi bir oyuncu. Oyunu biraz daha çeşitlendirebilen biri. Ama aşılmayacak gibi biri de hiç değil. Zeynep’in puan içindeki oyunu da fena değil. Hani insanı ümitlendirmedi değil. Ama o servis yok mu o servis! İşte statükoyu bozan, o kötü ötesi servis. Zaten aradaki farkın esas sebebinin o servis olduğu ikinci sette Alexandrova’nın da servisi bozulunca ortaya çıktı. Zeynep iki kez servis kırınca 4-1 ileri geçti. Olay adeta “kimin servisi daha kötü” oyununa dönüştü! Rus raketin servisi daha az kötüye (!) dönünce maçın gidişatı da döndü. Önce eşitledi Rus sonra da tie-break ile maçı bitirdi.
Güzel bir rüya böylece sona erdi. Yine de teşekkür etmeyi bir borç bilirim Zeynep’e ki bu rüyayı bizlere yaşattı. Üstelik çağdaş bir sporun çağdaş bir mensubu olduğunun görüntüsünü vererek.
Bu maç esnasında kaç kez “Tanrı Aşkına sus” dediğimizi anımsamıyorum! Böyle spikerlik olmaz. Non-stop konuştu. İlk set 6-3 bitti ama Zeynep “harika” oynadı! Var mı böyle bir şey? İkinci sette işler iyi giderken bile bu her an ihsas edilmez. Maçı yitiren değil rakip bile olsa kazanan tebrik edilir. Yitirene “geçmiş olsun” denir ! Siz bir spikersiniz “amigo” değil! Mahallede arkadaşlarınızla sohbet etmiyorsunuz. İnsanlara da böyle ızdırap çektiremezsiniz. Hele ki TRT’de. Yarından tezi yok SSport’tan izleyeceğim Wimbledon’u!
Hoş Kalın.
Bekir EMRE